Recep Tayyip Erdoğan geçen günlerde: “Emeklilerin sıkıntısını biliyoruz. Bütçede artış yapamayız. Birileri çıkıp 10.000 TL seyyanen ekleyelim diye emeklileri tahrik ediyor. 16 milyon emeklimiz var. Bunu eklemek  1.7 trilyon lira eklemek demek. Böyle bir artış yaparsak memur maaşlarını ödeyemeyiz “dedi.

İktidarın ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise “Emekli maaşına iyileştirme cömertçe yapılacaktır” dedi.

Gördüğünüz gibi tam bir tutarsızlık söz konusu.

AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un sözleri daha da bir tutarsız: “Seçilirsem bütün emeklilere her ay 2.500 TL vereceğim.”

İstanbul’da 2.5 milyon emekli var. Her ay 2.500 TL versen  bir yılda100 milyar tutar. İstanbul belediyesinin yıllık bütçesi zaten 200 milyar. Murat Kurum’a biraz destekli atmasını tavsiye ediyorum.

Emeklileri bu duruma düşüren AKP iktidarıdır. Geçmişi hatırlayalım. 2008 yılında AKP iktidarının çıkardığı 5510 sayılı kanunla emeklinin büyümeden aldığı pay %100 iken %30’a düşürüldü.

En düşük emekli bağlama oranı, tavan aylık asgari ücretin %110 altında bağlanmıyordu. Yani 2008 yılında bu yasa kaldırılmasıydı, en düşük emekli maaşı şu an 19.000 TL olacaktı.

Yine emekli bağlama oranı %65 den 28’e bu hükümet indirmiştir. Bu nedenden dolayı emekliler 10.000 TL almaktadır. Hükümet Kur korumalı mevduatı ödediği parayla  her emekliye ek olarak 10 bin lira çok rahat verebilirdi.

Ya da Suriyelilere harcadığı parayla tüm çalışanlarını ve emeklilerini refah içinde yaşatabilirdi.

Emekliler en kötü durumlarını bu dönemde yaşamaktadırlar.

 EKMEK KARNESİ

 80 yıl önce 2. dünya savaşında Amerika’da, Avrupa’da ve Türkiye’de israfı önlemek ve herkesin ekmeğe eşit bir şekilde ulaşmasını sağlamak amacıyla ekmek karnesi uygulaması yapılmıştı. Aynı uygulamayı AKP li Gaziantep Belediyesi ise ekmek alamayacak durumdaki vatandaşlara ucuz ekmek karnesi dağıtarak uyguladı.

Ekonomik sıkıntılardan dolayı bazı vatandaşlarımızın ekmek almaya bile gücü yetmiyor.

İkinci Dünya Savaşı döneminde, tek parti dönemini sürekli ekmek karnesiyle eleştirenlerin, halkı ekmek alamayacak kadar zor bir duruma düşürmeleri ibretle izliyoruz.

Kendinden önceki iktidarları ne ile eleştiriyorlarsa, şu an aynısını kendileri yaşıyorlar.